Adli Tıp raporunun, eski Başbakan Bülent Ecevit´in tedavisinin eksik yapıldığına dair kanaat bildirmesinin ardından, gözler dönemin siyasetçilerine çevrildi. Ecevit´e bilinçli olarak yanlış tedavi uygulandığı ve ´iş göremez´ raporu aldırılarak başbakanlıktan düşürülmesinin sağlanmak istediği iddiası Adli Tıp raporu ile daha da güçlendi. Şimdi gözler, bu sürecin etkin aktörlerinden biri olarak gösterilen Ecevit´in sağ kolu ve başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan´a çevrildi. Özkan´ın önümüzdeki günlerde Ergenekon savcıları tarafından sorgulanacağı ileri sürülüyor.
Ecevit komplosunda gözler Özkan´da
Adli Tıp raporunun, eski Başbakan Bülent Ecevit´in tedavisinin eksik yapıldığına dair kanaat bildirmesinin ardından, gözler dönemin siyasetçilerine çevrildi. Ecevit´e bilinçli olarak yanlış tedavi uygulandığı ve ´iş göremez´ raporu aldırılarak başbakanlıktan düşürülmesinin sağlanmak istediği iddiası Adli Tıp raporu ile daha da güçlendi. Şimdi gözler, bu sürecin etkin aktörlerinden biri olarak gösterilen Ecevit´in sağ kolu ve başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan´a çevrildi. Özkan´ın önümüzdeki günlerde Ergenekon savcıları tarafından sorgulanacağı ileri sürülüyor.
Adli Tıp´ın, Ergenekon soruşturması kapsamında tekrar ele alınan eski Başbakan Bülent Ecevit´in tedavi sürecine yönelik şüpheleri haklı çıkartan raporu, gözlerin bu sürecin aktörü olduğu iddia edilen eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan´a çevrilmesine neden oldu. Ecevit´in sağ kolu ve sırdaşı olarak bilenen Hüsamettin Özkan, İsmail Cem ve Kemal Derviş ile birlikte Bülent Ecevit´in hastalığını bahane ederek, dönemin koalisyon hükümetini bozmuş ve yeni bir parti kurmuştu. Edinilen bilgiye göre Hüsamettin Özkan da önümüzdeki günlerde Ergenekon savcıları tarafından sorgulanacak.
Hüsamettin Özkan, tasfiyenin mimarı
?Ecevit ile geldim, Ecevit ile giderim? diyen Özkan, Ecevit´in tasfiye edilmesinin mimarı olarak biliniyor. Siyasetten doktorlara, doktorlardan medyaya kadar uzanan müthiş bir ihanet zincirinin mimarı olarak gösterilen Özkan´ın yeni parti kurduktan sonra ?Artık bu Ecevit değil Türkiye´yi, kendini bile idare edemiyor? dediği iddia ediliyor. Özkan, şimdilik hakkındaki iddialara karşı sessiz kalmayı tercih ediyor.
Haberal´ın mason üyeliği BDDK raporuna girdi
Ergenekon davasının en çok konuşulan sanıklarından biri olan Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal´ın, Ankara Doğuş Locası´nın 424 no´lu üyesi olduğuna dair bilgi BDDK raporuna da girdi. Aynı raporda Haberal´ın Başkent Üniversitesi´ni devletten aldığı kredi ile kurduğu, krediyi de zamanı gelince ödemediği, kredinin ana para ve faiz ödemelerini de devletten aldığı yeni kredilerle karşıladığı belirtiliyor. Ergenekon sanığı Mehmet Haberal ve kurucusu olduğu Başkent Üniversitesi´nin kaynaklarıyla ilgili bir rapor hazırlayan BDDK, devletin Mehmet Haberal´a üniversitenin kuruluşu için yaklaşık 96.2 milyon dolarlık kredi ve arsa tahsis ettiğini, verilen kredinin taksitlerinin ödenmesi için yeni krediler açtığını belirledi.
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların talebi üzerine Ergenekon´un finans kaynakları araştırması kapsamında Mehmet Haberal´ın Başkent Üniversitesi´ni inceleyen BDDK, ilginç sonuçlara ulaştı. Yaklaşık bir yıl süren incelemenin ardından BDDK murakıplarının hazırladığı 58 sayfalık rapora göre Başkent Üniversitesi, Hazine´nin Avrupa Yatırım Fonu´ndan bulduğu ve Türkiye Halk Bankası aracılığı ile kullandırılan kredilerle kuruldu. Halk Bankası ile ilk kredi anlaşması 1995 yılında yapıldı. Anlaşma çerçevesinde üniversitenin kurucusu olan Haberal Vakfı´na ve Türkiye Organ Nakli Vakfı´na toplam 96.2 milyon dolarlık kredi tahsis edildi. 2002 yılına kadar krediyle ilgili hiçbir ana para ve faiz ödemesi yapılmadı. Kredinin ana para ve faiz ödemeleri de devlet tarafından bulunan yeni kredilerle karşılandı.
Hazinenin zararı
Raporda, Haberal´a kullandırılan kredilerle Hazine´nin milyonlarca dolarlık zarara uğratıldığı kaydedilirken, döviz kredilerinin de Türk Lirası olarak kullandırıldığı ve bu şekilde kur riskinin devlet tarafından üstlenildiği belirtildi. Kredilerin mevduat faizlerinin yüzde 80´ler düzeyinde olduğu bir dönemde Haberal için yüzde 30 faizle kullandırıldığına dikkati çeken raporda, kredi geri ödemelerinin iki kez ertelendiği, 1998-2002 arasında ise hiçbir taksit ve faiz ödemesinin yapılmadığı kaydedildi.
Doğuş Locasının 424 nolu üyesi
Hazine´nin kampüsler için arsa tahsis ettiği Başkent Üniversitesi´nin devletten aldığı krediler için öğrencilerden alınan harçları teminat gösterdiği de belirtilen raporda dikkati çeken bir diğer ayrıntı ise üniversitenin kurucusu Mehmet Haberal´ın loca üyeliği oldu. Raporda, 3. Ergenekon iddianamesine atıfta bulunularak, Haberal´ın mason locası üyesi olduğu kaydedildi. 3. Ergenekon iddianamesinde ?Ergün POYRAZ isimli şahsın dijital verilerinde yapılan incelemelerin neticesinde; cinayet isimli 330 sayfadan oluşan word belgesi: Mehmet HABERAL başlığı altında özetle; şüphelinin Ankara Doğuş Locası 424 no´lu üyesi masonlarından olduğu, Ecevit´in rahatsızlığında yanlış tedavi uygulamakla suçlandığı, üniversite ile hastanenin yapımı için aldığı 60 milyon dolarlık krediyle Hazine´yi zarara uğrattığı? şeklindeki ifadeleri BDDK raporunda aynen yer aldı. (Yeni Akit)
Ergenekon´un Ecevit planı neydi
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, 2002 yılında rahatsızlanması üzerine Hacettepe Hastanesi´nde tedavi gördü, fakat iyileşmemesi üzerine, Başkent Üniversitesi Hastanesi´ne yatmaya razı oldu. Ancak hastanede kaldığı süre boyunca bir türlü iyileşemiyor, hatta durumu daha da kötüye gidiyordu. İddiaya göre iktidarı bırakması için Ecevit´e kumpas kurulmuştu. Ve bu kumpasın içinde hastanenin Başhekimi Mehmet Haberal da vardı. Amaç ise Ecevit´e ´iş göremez´ raporu vererek yeni oluşum ve yeni isimlerin önünü açmaktı. Ecevit´in o dönemde koruma müdürlüğünü yapan Milletvekili Recai Birgün, 29 Nisan 2009´da Cumhuriyet Başsavcılığı´na verdiği ifadede o dönemle ilgili önemli bilgiler veriyordu. Birgün, şunları anlatmıştı: Tedaviyi kestikten bir süre sonra hastanede tetkik yapılması gerektiği söylendi. Gitmeye hazırlanırken parti yetkililerinden bize ´sakın gitmeyin, Bülent Ecevit´e iş göremez raporu verilecek´ şeklinde bilgiler gelince gitmekten vazgeçtik.
Tedavisi kesilince iyileşen tek hasta
İddialara göre Ergenekon örgütünün stratejisi doğrultusunda Ecevit´e hastalığı nedeniyle iş göremez raporu verilerek başbakanlıktan çekilmesi sağlanacaktı. 2002 yılı Mayıs ayında Bülent Ecevit, Prof. Mehmet Haberal´a ait Başkent Hastanesi´nde tedavi görmüştü. Daha doğrusu, tedavi için gittiği hastanede geçirdiği 11 günün sonunda durumu kötüleşmişti. Bunun üzerine Rahşan Ecevit´in ısrarıyla tedavisi tamamlanmadan hastaneden çıkarılmış, eve götürülmüş, evde kısa sürede toparlandığı söylenmişti. Ecevit, o günden sonra Prof. Haberal´la randevusuna gitmemişti. Bunun nedenini dönemin DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı şöyle açıklamıştı: ?O randevuya gitseydi, kendisine ´çürük´ veya ´iş göremez´ raporu verilecek ve Başbakanlıktan düşürülecekti.? O dönem Ecevit´in koruma amirliğini yapan DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün de aynı görüşteydi: ?Dünyada tedaviyi kesip de ayağa kalkan tek insan Ecevit´ti. O gün yaşananlara, 57. Hükümet´in düşürülmesi operasyonun bir parçası olarak baktık. Bu operasyonun bir ayağı da Ecevit´in devre dışı bırakılmasıydı.? Rahşan Hanım başta olmak üzere Ecevit´in yakın çevresi, Hüsamettin Özkan´ın imzasını taşıdığına inandıkları bu operasyonun ?Ecevit´in devre dışı bırakılması?yla ilgili bölümünü Özkan´ın yakın dostu Prof. Haberal´ın üstlendiği kanısındaydı. Kimine göre Amerika, Irak operasyonuna direnen Ecevit´i bu yolla bertaraf etmeye çalışıyordu. Kimine göre ise ?Ergenekon?, bazı komutanların desteği ve Prof. Haberal´ın katkısıyla Ecevit´i devirip yardımcısı Hüsamettin Özkan´ı başbakanlığa hazırlıyordu.
Ve Özkan hükümeti düşürdü
Medyada günlerce yazılar yazıldı, yorumlar yapıldı, tartışmalar yaşandı ve Ecevit´in görevi bırakması gerektiği işlendi. 8 Temmuz 2002´de Özkan, İsmail Cem ile birlikte 61 milletvekiliyle birlikte DSP´den istifa etti. Ve 18 Kasım 2002´de DSP-ANAP-MHP´den oluşan 57. Hükümet böylece düştü. Ecevit´in iş göremez raporu ile düşürülmesi başarılamayınca Hüsamettin Özkan´ın doğaçlaması ile Ecevit´e yönelik plan değiştirilerek sonuçlandırılmış oldu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(21 Şubat 2011, 16:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ŞOK rapor: Ecevit´e eksik tedavi yapıldı
ECEVİT´İN ´İŞ GÖREMEZ´ RAPORU İLE BAŞBAKANLIKTAN DÜŞÜRÜLME GİRİŞİMİ MANŞETLERİMİZ
İşte Haberal´ın Ecevit sansürü
Erdoğan için ´çalışamazlık raporu´ planı ortaya çıktı
Mahkemenin Ecevit şüphesi: Doktorlar rapor tutmamış
Haberal, Başbakan ambulansını beğenmedi
Ecevit´in tedavi sürecini Adli Tıp inceleyecek
Ecevit´in koruma müdürü sorgulanacak
Ecevit´i azl, Ergenekon işi mi?
Hastaneden çıkınca iyileşen ikinci hasta Haberal
Haberal Ecevit gibi hastaneden çıksın, iyileşir
HABERAL VE ONUN YARGI İLE SAĞLIKTA KOLLANMASI MANŞETLERİMİZ
Sağlıkta kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara
3´ncü Ergenekon iddianamesinde Mehmet Haberal
Tüm Ergenekon iddianamelerinde Mehmet Haberal