Cihaner´in gizli sorgu odası

Islak imzalı ´Darbe Andıcı´nı Erzincan´da uygulamakla suçlanan Ergenekon sanığı eski Başsavcı İlhan Cihaner´in Erzincan Adliyesi´ndeki gizli sorgu odası ortaya çıktı. Cihaner´in İsmailağa Cemaati´ne yönelik soruşturmayı yürütürken yaptırdığı sorgu odasında şüphelileri sorguladığı öğrenildi. Ortaya çıkan diğer bir çarpıcı ayrıntı da, Cihaner´in makamında gözaltına alındığı sırada savcı ve güvenlik güçlerine fiziken direnmesi ve polislerce ancak zorla götürülebilmesi oldu.

Cihaner´in gizli sorgu odası

Islak imzalı ´Darbe Andıcı´nı Erzincan´da uygulamakla suçlanan Ergenekon sanığı eski Başsavcı İlhan Cihaner´in Erzincan Adliyesi´ndeki gizli sorgu odası ortaya çıktı. Cihaner´in İsmailağa Cemaati´ne yönelik soruşturmayı yürütürken yaptırdığı sorgu odasında şüphelileri sorguladığı öğrenildi. Ortaya çıkan diğer bir çarpıcı ayrıntı da, Cihaner´in makamında gözaltına alındığı sırada savcı ve güvenlik güçlerine fiziken direnmesi ve polislerce ancak zorla götürülebilmesi oldu.

Albay Dursun Çiçek imzalı AK Parti ve Fethullah Gülen Cemaati´ni bitirmeye yönelik ´İrtica İle Mücadele Eylem Planı´nı Erzincan´da uygulamaya sokmaktan hakkında dava açılan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in gizli sorgu odaları gün yüzüne çıktı. Cihaner´in cemaatlere yönelik soruşturmada gözaltına aldırdığı şüphelileri bu odalarda sorguladığı öğrenildi. Akşam ve HaberTürk Gazetelerinin Erzincan Temsilcisi Kemal Özdemir´in ´Ergenekon Fay Hattında Erzincan´ adlı kitabı, gözaltı işleminden cezaevi sürecine kadar Ergenekon sanığı Cihaner´le ilgili skandal detayları gözler önüne serdi.

ADLİYE´DE GİZLİ SORGU ODASI

Cumhuriyet Halk Partisi´nden (CHP) milletvekili aday adayı olan İlhan Cihaner´in yürüttüğü soruşturmalarla ilgili lojmanının bodrum katında sakladığı 4500 belgelik gizli arşivi, 16 Şubat 2010 tarihli operasyonda ortaya çıkmıştı. Gazeteci Özdemir´in kitabı, Cihaner´in lojmanındaki bodrum kadar dikkat çeken başka bir gizli odasını gündeme getirdi. Erzincan Terörle Mücadele ekipleri tarafından tespit edilen bu gizli oda, kitapta şu ifadelerle tanıtıldı: Adliye binasının 5. katındaki makam odasının çaprazında yapılan arşiv, teşhis ve sorgu odası!

DİĞER SAVCILARA YASAK ODA!

Özdemir, ´Ergenekon Fay Hattında Erzincan´ kitabında Cihaner´in bu gizli odayı İsmailağa cemaatine yönelik operasyonlara başladığı zaman düzenlediğini belirtiyor. Cihaner´in gizli sorgu odasını Türkiye´nin hiçbir adliyesinde benzeri olmayan bir şekilde dizayn ettiğini anlatan kitapta şu ifadeler yer alıyor: Mevcut bir odayı alçıpen ile üç parçaya ayırıp, gizli dosyaları sakladığı küçük bir arşiv, içerisinde cıvalı aynanın bulunduğu bir teşhis odası bulunan, aydınlatma ve havalandırması olmayan, içerisinde bir bank bulunan sorgu odası. Yani, başsavcı kendisine standartlara uymayan, karanlık, izbe ve adliyede başka hiçbir savcının kullanmasına izin verilmeyen iki kapılı özel bir oda yapmıştı.

CİHANER´İN BİLİNMEYEN ZULASI

Özdemir, kitabında Cihaner´in gözaltına alınmasının ardından kullanılmayan bu odanın hâlâ orijinal haliyle muhafaza edildiğini belirtiyor. Cihaner´in evi ve makamının aranması sırasında soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Savcı Osman Şanal´ın aradığı birçok belge ve dosyayı bulamadığına dikkat çeken Özdemir, bunun sebebini kitabında şöyle açıklıyor: Çünkü Cihaner, çok önem verdiği evrak ve dosyaları çok uzakta değil, hemen yanı başında ama kimsenin bilmediği ve kullanamadığı, adliyedeki bu odada saklamıştı.

Cihaner firar mı etti?

Gazeteci Özdemir, kitabında ilginç bir iddiayı da gündeme getirdi: Soruşturmayı yürüten Savcı Osman Şanal´ın nöbetçi olduğu 3 Mayıs 2010 akşamında 155´e yapılan ihbar Erzurum´u bir anda hareketlendirmişti. İhbar, Cihaner´in Erzurum´da bir grup insanla birlikte bir otelde olduğu ve görüşmeler yaptığı bilgisiydi. Şanal görgü tanıkları ile ihbarcının bulunması talimatını da vermişti. Cihaner´in firar ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlanmadan Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı, dosyayı Şanal´dan alarak cezaevi savcısına gönderdi. Cezaevi savcısı ise takipsizlik kararı verdi.

Bebek düşüren soruşturma

İlhan Cihaner´in İsmailağa cemaatine yönelik yürüttüğü soruşturmada jandarma ekipleri yetkisi dışında olmasına rağmen Erzincan ve ilçelerinde 17 vakıf, dernek ve işyerine baskın yaparak 26 kişiyi gözaltına aldı. 26 kişiden sadece 2 kişinin tutuklandığı soruşturmada şüphelilerin baskıyla ifadesi alındığı, bir şüphelinin ikiz bebeğini sorguda kaybettiği ortaya çıkmıştı. Cihaner, 16 kentte operasyon yapmak için hazırlık yaparken, soruşturmanın ´Darbe Andıcı´ndaki hedeflerin gerçekleştirmek için yapıldığı yönünde iddialar ortaya atıldı.

Ergenekon soruşturmasının Erzincan ayağına yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan ve sonra da tutuklanan İlhan Cihaner´in gözaltına alınması sırasında hukuka saygımdan dolayı kesinlikle direnmedim sözlerinin yalan olduğu son çıkan fotoğraflarla belgelendi. Ergenekon sanığı İlhan Cihaner, gözaltına alınmasıyla ilgili basına hukuka saygılı davrandığını, karara direnmediğini söylemişti. Oysa ortaya çıkan fotoğraflar ve konuşmalarda Cihaner hiç de hukuka saygılı davranmamış. Cihaner, Savcı Osman Şanal ve o polislerin odaya girmesine çok sert tepki göstermiş, gözaltı kararına direnmiş ve polis de zorla götürmek durumunda kalmış. İşte Cihaner ile Savcı Osman Şanal arasında geçen diyalog ve Savcı Cihaner´in hukuka direnişi...

GÖTÜREMEYECEKSİNİZ, DİRENİRİM

Kitapta Cihaner´in gözaltına alındığı sırada Özel Yetkili Erzurum Savcısı Osman Şanal´la girdiği diyaloglar da yer alıyor.

- Şanal: Sizi de yanımızda götüreceğiz.

- Cihaner: Götüremeyeceksiniz, direneceğim, zor kullanacaksınız.

- Şanal: Bu doğru bir davranış olmaz sizin açınızdan.

- Cihaner: Çok doğru olur.

- Şanal: Mahkeme kararı ile geldik buraya.

- Cihaner: O karar da yanlış, uygulanamaz.

- Şanal: Düşünceniz böyle olabilir, onu değiştirme durumunda değiliz, o düşünce içinde olabilirsiniz, isterseniz okuyun, siz de inceleyin.

- Cihaner: Evrakta sahtecilik, iftira ve tehdit... Ne için bunlar?

- Şanal: Anlatacağız.

- Cihaner: Hukuk dışı bu, fiziken direneceğim. Bunu yapamazsınız, ne yaptığınızın farkında değilsiniz.

- Şanal: Mahkeme kararını uyguluyoruz.

- Cihaner: Eşkıya gibi davranıyorsunuz.

- Şanal: Eşkıya gibi davranmıyoruz, şu anda oturuyoruz, bakın karşılıklı.

- Cihaner: Eşkıya illa ki elindeki kılıçla, silahla olmaz. Eşkıyanın değişik şekilleri vardır.

- Şanal: Farkındaysanız az önce ifade ettim, polemik yapmak doğru değil. Biz hukukun gereği neyse onu yapmak için buradayız. Kişisel bir şey söz konusu bile olamaz.

- Cihaner: Kesinlikle öyle birşey var.

- Şanal: Biz işimizi yapacağız, sizi de yanımızda götüreceğiz.

- Cihaner: Götüremeyeceksiniz, direneceğim, zor kullanacaksınız.

İKİSİ DE ADAY ADAYI

Cihaner´in makam odasında yapılan aramaya ve gözaltı işlemlerine nezaret eden Erzincan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Murat Günbey, görevinden istifa ederek Ak Parti´den Erzurum milletvekili aday adayı oldu. İlhan Cihaner ise CHP´den milletvekili aday adayı olmuştu. ( Yenişafak , Milliyet)

?Hukuka saygımdan dolayı direnmedim? diyen ama bu arada Mahkeme kararını uygulamaya çalışan Savcı ve polislere her türlü zorluğu çıkaran Cihaner, direnme olsaydı orda kafa göz dağılmış polislerin savcıların görüntüleri hiç hoş olmazdı.? dedi.

İşte ?hukuka saygılı? İlhan Cihaner´in o açıklaması;

Direnmiyorum direnme söz konusu değil. Direnme olumsuz sonuçlar doğurabilirdi. Ben sokak kabadayısı değilim. Tek pişmanlık bana fiziki müdahalede bulunmaya çalışan Cumhuriyet başsavcısı olması. Atık kendisini ne zannediyorsa ona karşılık vermediğimden dolayı çok pişmanım. Onun dışında orda direnme söz konusu değil, kanunsuz bir gözaltıdır. Yani ilçe tarım müdüründen gelen kişilerin bir insanı göz altına almasıyla oraya gelenlerin beni gözaltına alması arasında hiçbir fark yoktur. Ama gene de ben sorumlu davrandım hem hukuk açısından hem de fiziki açıdan direnmedim. Zaten direnme olsaydı orda kafa göz dağılmış polislerin savcıların görüntüleri hiç hoş olmazdı. Direniş öyle olmaz direnseydim görürlerde direniş nasıl olacağını. Eğer direnme olsaydı orada birkaç kişi yıkardım yere. ( Aktifhaber)

Cihaner, o görüntülerin yayınlanmasına tepki gösterdi

Eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, 16 Şubat 2010´da adliyedeki makam odasında gözaltına alınmasıyla ilgili ortaya çıkan yeni görüntülere tepki gösterdi. Kendisine yapılan müdahaleyi ?Bunlar yakışıksız hareketlerdi. Soğukkanlılığın da kaybedileceği bir durumdu? diye niteleyen Cihaner, ?Savcı kolluk değildir. Fiziki müdahaleye, bu tarz şeylere girmez. Kolluğun da girmemesi lazım tabii ki ama savcının yapmış olması ayrıca hukuksuzluğu aşan fiili bir saldırı haline getiriyor? dedi. Olay anında her türlü meşru müdahalede bulunma hakkının doğduğunu söyleyen Cihaner, VATAN´a şu değerlendirmelerde bulundu: ?O kadar ağır bir hukuksuzluk var ki. Ben bunları sadece yapılanın ne kadar haksız olduğunu vurgulamak için söylüyorum. Asıl üzerinde durulması gereken bu görüntülerin ben henüz aday olmuşken ve bu görüntüler sadece polis ve savcının elindeyken servis edilmesidir. Kurgulamak istedikleri yanlış bilgileri doğruymuş gibi göstermek için yapıyorlar. Bu fotoğrafların yayınlanmasının beni sevenlere biraz daha üzüntü vemesi dışında sonucu olmayacaktır.?

Direnseydim kafa göz yarılırdı

Yargıtay Ceza Genel Kurulu yapılanları hukuksuz olarak tescil etti. Soruşturma izni alınmadan gözaltı yapıldığını tespit etmişti. Teşbihte hata olmaz, iki tane sağlık memurunun birini gözaltına almasıyla hiç farkı yoktur yaptıklarının. Gözaltı sırasında ´yaka paça´ olmadı. Bu durum odaya ilk girdiklerinde yaşandı. Koltuğuma tekrar oturmamı engellemek için oldu. Belki koltuktan bir şey alacağımı düşündüler, silah alacağımı mı düşündüler, o tarz bir şeye tevessül edeceğimi mi düşündüler, akıl dışı şeyler bunlar... Fiziki olarak direnmiş olsaydım üç beş kişinin kafa göz yarılırdı. Ama bunun topluma maliyeti çok fazla olurdu. Ben sorumlu davrandım. Onların yaptığı haksız gözaltıdır. Hürriyeti tahdit etmektedir. Ama onları Adalet Bakanlığı, bazı basın organları ve cemaat korumaktadır. Onlar öyle davranıyor diye hukukun, etiğin dışına çıkamazdım.?

Onun savcı olduğunu bilseydim

Cihaner, kendisini gözaltına gelen savcılardan birinin Osman Şanal olduğunu, diğer savcının ise kendisine müdahale eden ve Mehmet isimli, soyadını hatırlamadığı bir savcı olduğunu söyledi. Cihaner, basına yansıyan fotoğraflarda bu savcının görünmediğini, ancak olay günü kolundan tutmaya çalıştığından emin olduğunu söyledi.

SAVCI YAZICI: DOKUNMADIM

Cihaner´in makam odasına yapılan baskında Savcı Şanal´ın yanında yer alan savcı Mehmet Yazıcı ise Cihaner´e fiziki müdahalede bulunmadığını söyledi. Yazıcı, VATAN´ın Cihaner´in iddialarına ilişkin sorularına ?Bir şey söylemek istemiyorum. Söyledikleri doğru değil? dedi. Cihaner´in makam odasında savcı olarak sadece kendisinin ve Osman Şanal´ın bulunduğunu söyleyen Yazıcı ?Siz sayın Cihaner´e müdahale ettiniz mi, dokundunuz mu?? sorusuna ise ?Hayır, görüntüler ortada. Orada her şey görülüyor. Açıklama yapmak istemiyorum? dedi. ( Vatan)

Bir kadının kocası tarafından dövüldüğü iddiasıyla başlatılan ´cemaat soruşturması´ masum insanların evlerine silah yerleştirerek yakalatmayı ve cemaatleri ´silahlı kalkışma´ aşamasında gösterme çılgınlığına kadar vardı. Kurmay Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ belgesi işte bu amaçla devreye sokularak cemaatler silahlı gösterilmeye, çok büyük gürültü koparılarak soruşturma AK Partili yetkililere dayandırılmaya kalkışıldı. Zaten hedef de buydu. Böylece Ergenekon soruşturma süreci en can alıcı açıdan vurularak durdurulmuş olacaktı. Cihaner soruşturmayı iki yıl boyunca Adalet Bakanlığı´ndan gizli yürüttü.

Ancak bu komploda yer almak istemeyen şahısların ihbarıyla plan suya düştü. Erzincan göletine atılarak jandarmaya buldurulması ve cemaatle bağlantılı gösterilmesi planlanan silahlar ihbar üzerine polis tarafından bulundu. Bu komploda yer alan çok sayıda tanık itiraflarda bulundu. Soruşturma inanılmaz şekilde genişledi. 3´ncü Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk´in 1 numaralı, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in 2 numaralı sanık olduğu 17 sanıklı Erzincan Ergenekon Terör Örgütü davası açıldı.

Soruşturma sürecinde savcılara baskılar yapıldı. Görevli dört savcı, yetkileri HSYK tarafından kaldırılarak soruşturmadan alındı. Ancak yerlerine atanan yeni savcı soruşturmayı tamamlayıp iddianameyi mahkemeye sundu. İddianame kabul edilerek dava açıldı. Dava sürecinde de inanılmaz baskılar yapıldı. 1 numaralı sanık Berk komutasında askeri araçlar şehir merkezinde yürütüldü. Dava duruşmalarında savaş uçakları mahkeme salonu üzerinde alçak uçuş yaptı. CHP´liler ile Radikal gazetesi muhabirleri devreye sokularak bazı tanıkların para teklifleriyle ifadelerinden vazgeçmesine çalışıldı. Bazı tanıklara silahlı saldırılar gerçekleşti. Dava skandal şekilde Yargıtay´a alındı ve sanıklar serbest bırakıldı.

İşte başlangıcından bugüne adım adım takip ettiğimiz Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılma süreci:

12.06.2007: Ergenekon soruşturması başladı

İstanbul Ümraniye´de bir evde 27 el bombası bulunmasıyla Ergenekon soruşturması başladı.

02.07.2007: Cihaner, HSYK tarafından Erzincan Başsavcılığı´na atandı. (Listenin devamını görmek için tıklayın..) (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

Bilgi ve belge topluyor

Ergenekon´un tutuksuz sanığı Cihaner, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal tarafından ´terör örgütü üyeliği´ suçlamasıyla 16 Şubat 2010´da makam odasında gözaltına alınmıştı. Cihaner sevk edildiği Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 4 ay tutuklu olarak cezaevinde kalan Cihaner´in, bu süre içinde hapishaneden firar ettiği iddiaları gündeme gelmişti. Gazeteci Kemal Özdemir, ´Ergenekon Fay Hattında Erzincan´ isimli kitabında ´Cihaner´in tutukluluk süresi içersinde dışarı çıktığını yazmış ve bu iddiasını görgü tanıklarına dayandırmıştı.

Şanal´ın incelemesi engellendi

Bir başka firar iddiası Savcı Osman Şanal´ın nöbetçi olduğu 3 Mayıs 2010 akşamında gerçekleşmişti. 155 polis ihbar hattına gelen bir telefonda, Cihaner´in tutuklu olmasına rağmen Erzurum´da bir grupla otelde toplantı yaptığı ileri sürülmüştü. Bunun üzerine harekete geçen Şanal´ın otel ile güzergah üzerindeki kamera kayıtlarına el konulması talimatını verdiği belirtilmişti. Ancak, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı, ihbarla ilgili bilgileri toparlamaya çalışan Şanal´ı dosyadan el çektirdi. Bu ihbarı soruşturmak üzere sonradan görevlendirilen cezaevi savcısı ise takipsizlik kararı verdi. Bakanlık müfettişinin iddiayı gündeme getiren başta gazeteci Kemal Özdemir olmak üzere görgü tanıklarının bilgisine başvurduğu öğrenildi. Bakanlık müfettişinin firar iddialarına ilişkin, bilgi ve belge toplamaya devam ettiği öğrenildi.

Geceleri dışarıda geçirirdim

İlhan Cihaner, ´terör örgütü üyeliği´ suçlamasıyla 16 Şubat 2010´da gözaltına alındı. 4 ay cezaevinde kalan Cihaner, firar iddialarını soran gazetecilere alaycı bir dille şu karşılığı vermişti: Bir itirafta bulunayım. Adalet Bakanlığı´nın ve Erzurum Başsavcısı´nın izniyle evet, gecelerimi hep dışarıda geçirdim. Sanırım Adalet Bakanlığı bu konuda bir açıklama yapar. ( Bugün)

(07 Nisan 2011), son güncel.: (06 Mayıs 2011)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

İŞTE CİHANER´İN TUTUKLAMAYA DİRENDİĞİNİ VE ZORLA GÖTÜRÜLDÜĞÜNÜ GÖSTEREN FOTOĞRAFLAR

Cihaner: Mahkemenin kararı eşkıyalıktır

Arama görüntülerini izlemek için tıklayın

Mahkeme Cihaner´in hakaretini inceliyor

Başsavcı Cihaner´in gözaltına alınırken HSYK Başkanvekili Özbek tarafından destek için aranması

İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması

Erzincan´da savcı İlhan Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=3172