Üçüncü Balyoz Planı davasında 64´ü tutuklu 143 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmaya Savcı Savaş Kırbaş´ın yanında savcı Hüseyin Kaplan da katılıyor. Duruşma tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespiti ile devam ediyor. İki TRT muhabiri de 264 sayfalık 3. Balyoz iddianamesini okumak için duruşmada hazır bulunuyor.
26.12.2011 12:45 Üçüncü Balyoz Planı davası 64´ü tutuklu 143 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin bitişiğindeki duruşma salonunda görülen ilk duruşmaya Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, Koramiral Deniz Cora, Korgeneraller Korcan Pulatsü, HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman´ın da aralarında bulunduğu 62 tutuklu sanık katıldı. 60 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu. 19 tutuksuz sanık duruşmaya katılmadı.
Duruşmada ilk olarak Mahkeme Başkanı Ömer Diken 3. Balyoz iddianamesinin kabul kararını okudu. Daha sonra kimlik tespitine geçilen duruşmada Koramiral Abdullah Can Erenoğlu Güney Deniz Saha Komutanı olduğunu, aylık gelirinin ise 4 bin 900 olduğunu belirtti. Abdullah Cüneyt Küsmez ise albay olduğunu ve 1 çocuğu olduğunu ifade etti. Duruşmada İki TRT muhabiri de 264 sayfalık 3. Balyoz iddianamesini okumak için hazır bulundu. Savcı Savaş Kırbaş´ın yanında savcı Hüseyin Kaplan´ın da duruşmaya katıldığı görüldü.
Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitine geçildi. İddianamede sanık listesinin ilk sırasında yer alan Koramiral Can Erenoğlu 4 bin 900 lira aylık geliri olduğunu söyledi. Askeri casusluk davasından da tutuklu bulunan Koramiral Deniz Cora ise 5 bin 600 lira aylık geliri olduğunu söyledi. Çoğunluğu deniz albay olan sanıklar gelirlerini 2 bin 500 ile 3 bin 500 arasında olduğunu beyan etti. Tutuksuz sanık Tevfik Özkılıç ise 6 bin 500 Lira aylık geliri olduğunu dile getirdi. Pilot subaylıktan istifa eden tutuksuz sanık Gürkan Yıldız´ın, 18 bin Lira olarak en yüksek gelire sahip olarak kayıtlara geçti. Havelsan Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman da 16 bin lira geliri olduğunu söyledi. Davanın tutuksuz yargılanan iki kadın sanığından Berna Dönmez emekli hava öğretmen albay olduğunu söyledi. Güllü Sarpkaya ise Hava Harp Akademisi´nde sivil memur olarak çalıştığını, 850 lira kira verdiğini, gelirinin 1400 lira olduğunu belirtti.
Kimlik bilgilerinin tespit edilmesinin ardından mahkeme başkanı Ömer Diken, mahkemeye ulaşan cevabi yazıları okudu. Başka suçtan tutuklu sanık Levent Ersöz´ün sağlık sorunları nedeniyle Selimpaşa´da tedavi edildiğini ve bu nedenle duruşmaya katılamadığını belirten mazeret dilekçesi de bu belgeler arasında yer aldı. Ayrıca TRT Genel Müdürlüğü tarafından spikerler Hakan Kıra ve Ömer Faruk Zora´nın da duruşmada iddianame okuma işlemi için görevlendirildiği belirtildi. İstanbul Barosu tarafından gönderilen yazıda ise 4 sanığa avukat tayin edildiği bilgisine yer verildi.
Başkan Diken´in, duruşmaya iddianamenin TRT spikerleri tarafından okunması ile devam edileceğini belirtmesi üzerine bazı sanık avukatları itirazlarını sunmak için söz istedi. Avukat Haluk Pekşen, iddianame eklerinde yer alan delillerden hangilerinin bu mahkemede ele alınabileceğinin tartışılması gerektiğini ifade etti. Bazı delillerin Yüce Divan´da ele alınması gerektiğini savunan Avukat Pekşen, bu delillerin başka mahkemelerde ele alınamayacağı için bu konuya bir açıklık getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Başkan Diken´in talimatı ile TRT spikerleri Hakan Kıra ve Ömer Faruk Zora tarafından iddianamenin dönüşümlü olarak okunmasına başlandı. ( Cihan)
67 SAYFA OKUNDU
Üçüncü ´Balyoz Planı´ davasının bugünkü duruşmasında iddianamenin 67 sayfası okundu.İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar tarafından hazırlanan 264 sayfalık iddianame, TRT spikerleri Ömer Faruk Zora ve Hakan Kıra tarafından dönüşümlü olarak okundu. Spikerlerin iddianameyi 67´inci sayfasına kadar okuduğu duruşma, yarına ertelendi. (AA)
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar´ın, Gölcük Donanma Komutanlığı´nda ele geçirildiği iddia edilen Balyoz belgelerine ilişkin hazırladığı iddianame 23 Kasım´da kabul edildi. 264 sayfalık Üçüncü Balyoz davasının iddianamesinde, Balyoz Planına ilişkin daha önce hazırlanan 2 iddianamedeki deliller ayrıntılarıyla anlatılıyor. Üçüncü iddianamenin delilleri arasında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner´e ait olduğu iddia edilen ve internete düşen ses kaydı da yer alıyor. Koşaner´in ses kaydı ´Açık kaynaklardan temin edilen ses kayıtları´ başlığı altında yer alıyor. Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü İstihbarat Kısım Amirliğine ait odada yapılan 6 Aralık 2010 tarihli aramada ele geçirilen belgeler ile dijital materyale ilişkin ayrıntılı bilgiler içeriyor.
İddianamede, Suç eşyaları ve dijital materyallerin suç tarihinden sonra da muhafaza edilmesi suç yapılanmasının devamlı güncellenmesi amacına yönelik olduğu ve ele geçen suç eşyalarına veya dijital materyallere ekleme ve çıkarma yapılıp yapılmadığı hususlarının da yine şüpheliler ve hükümeti devirmeye yönelik yapılanmanın bilgisi dahilinde gerçekleştiği sonucuna varılmıştır ifadelerine yer veriliyor. İddianamede, tüm sanıkların Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Savcı Ayar´ın 3. Balyoz Davası´nın, Balyoz ana davasıyla birleştirilmesi talebine ise mahkeme karar verecek.
ÇETİN DOĞAN´IN EŞİNDEN TBMM´YE ŞİKAYET DİLEKÇESİ
26.12.2011 13:31 ´Balyoz Planı´ davasının tutuklu sanığı Emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın eşi Nilgül Doğan, tutuklulara verilen sağlık hizmetleri konusunda, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve Dilekçe Komisyonu´na, ´Ergenekon ve Balyoz Sanıklarının yakınları adına´ başvurdu. Başvuruda, ´adaletin tecelli edeceğini sabırla ve giderek artan bir mutsuzlukla beklediklerini´ ifade etti. ´Tutuklu yakınları olarak bizler, yaşadığımız hukuk katliamının acısıyla birlikte sevdiklerimizin can sağlığı endişesini yaşıyoruz´ ifadesini kullanan Nilgül Doğan, şu görüşleri savundu:
´Sadece Balyoz Davası´nda kimisinin yaşı 70´in üzerinde, kimisinde ciddi sağlık problemleri olan 200´e yakın insan tutuklu bulunmaktadır. Sanıklar içinde ruh sağlığı bozulup, Bakırköy Hastanesindeki hücreye kapatılan ve ailesi bilgilendirilmeyen, tutuklu iken, çeşitli ameliyatlar geçirmek durumunda kalan insanlar vardır. Yıllarca ülkelerine hizmet ettikten sonra terörist muamelesi gören bu kişilerden kimisi cezaevi aracıyla hastaneye nakledilmeyi gururuna yediremediği için sağlık problemlerini saklamaktadır.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu´nun kendine ait bir ambulansı yoktur. Kurum dışından çağrılan ambulans da bazen içinde doktor olmadan gelmektedir.
Hastane havaleleri, çoğu zaman doktor yerine bu konuda bilgisi olmayan savcılık eliyle yapılmaktadır.
Yüzlerce tutukluya, gündüz saatlerinde, kurumu 17.00´de terk eden pratisyen bir doktor bakmaktadır.
Kurumdaki revirde, gündüz saatlerinde, sadece bir uzman doktor bulunmakta, o da ihtisas alanı itibariyle bazen göz, bazen kadın doğum uzmanı olmakta, örneğin olası bir kalp krizi olayında yetkili olmayabilmektedir.
Hastaların hastaneye nakli çoğu zaman ambulansla değil cezaevine ait ancak hasta nakline elverişli olmayan araçlarla gerçekleştirilmektedir.
Kurumda sanıkların beslenmesi de kötü olup, verilen diyet yemekler, su altında yıkanarak yenmekte, konusunda deneyimli olmayan kişilerce hazırlandığı tahmin edilmektedir.´
Mahkeme sürecini de anlatan Nilgül Doğan, komisyonların ilgisini de beklediklerini ifade etti. (AA)
MAHKEME ´DELİL´ TARTIŞMASINI BİTİRDİ
27.12.2011 11:27 Balyoz soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin ilk duruşması dün görüldü. Koramiraller Abdullah Can Erenoğlu, Deniz Cora, korgeneraller Korcan Pulatsü, Ziya Güler ve Rıdvan Ulugüler ile HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman´ın da aralarında bulunduğu 143 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmada sanık avukatları delillerin yasal olup olmadığının özel olarak tartışılmasını istedi. Ancak mahkeme talebi reddetti: Yargılamadan önce delil değerlendirilmesi gibi bir düzenleme yok.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri´de yapılan duruşmaya, Abdullah Can Erenoğlu, Deniz Cora, Korcan Pulatsü, Ziya Güler ve Rıdvan Ulugüler´in de aralarında bulunduğu 62 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 60 kişi katıldı. Duruşmada, 264 sayfalık iddianamenin okunması için TRT tarafından görevlendirilen 2 spiker de hazır bulundu. Savcı Savaş Kırbaş´ın yanında Savcı Hüseyin Kaplan´ın da katıldığı duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, önce iddianamenin kabul kararını okudu. Ardından sanıkların kimlik tespitine geçilen duruşmada, Koramiral Abdullah Can Erenoğlu Güney Deniz Saha Komutanlığı yaptığını, aylık gelirinin 4 bin 900 lira olduğunu söyledi. Tutuklu sanıklardan HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman, yüksek mühendis olduğunu belirterek, aylık gelirinin 16 bin lira olduğunu belirtirken, Hava Kuvvetleri´nden istifa ettiğini aktaran tutuksuz sanıklardan Gürkan Yıldız da, aylık 18 bin lira geliri olduğunu dile getirdi. Daha sonra da Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, dosyaya gönderilen yazıları okudu.
Diken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan gönderilen yazıda, 1. Ordu Kurmay Başkanlığı´ndan gelen cevapta ´irticai faaliyetler isimli bir belgenin´ olmadığı, imhaya ilişkin arşiv kaydının da bulunmadığının bildirildiğini kaydetti. Yine, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü´nden savcılığa gönderilen yazıda da, 6 Aralık 2010 tarihinde Gölcük Donanma Komutanlığı´ndaki aramada el konulan toplam 173 adet kasetin de incelenmesinin tamamlandığını ifade eden Diken, kasetlerin ses çözümlerinin yapıldığını, savcılık tarafından da mahkemeye gönderildiğini anlattı.
Diken, ardından sanık avukatlarının yazılı olarak sundukları dilekçeleri okudu. Bir kısım avukatların, sanıklar hakkındaki iddiaların askerî suça girdiğini belirterek, ´görevsizlik´ kararı verilerek dosyanın Genelkurmay Askerî Mahkemesi´ne gönderilmesini istediklerini ifade etti. Avukat Halit Pekşen de, Yargılama konusundaki fiillerin tek tek değerlendirilmesi gerekir. Bilgi ve belgelerin hangilerinin bu mahkemenin görev alanında olduğu, bütün verileri mahkemenin takdirine sunayım. dedi.
Avukat Celal Ülgen de, savcılar tarafından sunulan delillerin yasal deliller olup olmadığı konusunun ayrıca ve özel olarak tartışılmasını istedi. Savcı Savaş Kırbaş ise yasaya göre delillerin tartışılmasının sanıkların savunmalarından sonra olduğunu belirterek, bu konunun iddianame okunmasından sonra değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Başkan Ömer Diken, iddianamenin kabulüne ilişkin bir itirazın yasada öngörülmediğini bildirdi. Delillerin yargılama aşamasından önce değerlendirilmesi uygulamasına ilişkin de bir düzenleme olmadığını kaydeden Diken, bu yöndeki talebi reddettiklerini açıkladı. ( Zaman)
(26 Aralık 2011), son güncel.: (27 Aralık 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ PLANI VE DAVASIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap